Kur’an-ı Kerim’in yedinci suresidir ve 206 ayetten oluşur. Mekke döneminde inmiştir ve ismini 46. ayette geçen “A’raf” kelimesinden alır. A’raf, cennet ile cehennem arasında bir sur veya yüksek yer anlamına gelir.
Süre, insanlara vahiy yoluyla gönderilen elçilerden, tevhid inancından, kıyamet ve ahiret hayatından bahseder. Hz. Âdem’den başlayarak Nuh, Hûd, Sâlih, Lût, Şuayb ve Mûsa gibi peygamberlerin hikayeleri anlatılmakta ve insanların bu elçilere nasıl tepki verdikleri vurgulanmaktadır. Ayrıca, insanların Allah’a dönmeleri gerektiği ve putperestliğin asla tatmin edici olmadığına dair mesajlar verilmektedir .
A’raf Suresi, özellikle inananlarla inanmayanlar arasındaki farkları, cennet ve cehennem arasındaki durumu detaylandırır. Bu bağlamda, ahlaki ve dini öğütler de içermektedir .
Süre, insanlara vahiy yoluyla gönderilen elçilerden, tevhid inancından, kıyamet ve ahiret hayatından bahseder. Hz. Âdem’den başlayarak Nuh, Hûd, Sâlih, Lût, Şuayb ve Mûsa gibi peygamberlerin hikayeleri anlatılmakta ve insanların bu elçilere nasıl tepki verdikleri vurgulanmaktadır. Ayrıca, insanların Allah’a dönmeleri gerektiği ve putperestliğin asla tatmin edici olmadığına dair mesajlar verilmektedir .
A’raf Suresi, özellikle inananlarla inanmayanlar arasındaki farkları, cennet ve cehennem arasındaki durumu detaylandırır. Bu bağlamda, ahlaki ve dini öğütler de içermektedir .